yorgun1adam

Kıymetli kullanıcılarımız;
bildiğiniz üzere sözlüğümüzde puanlama sistemi önem taşımakta.
Sizlerden de bu konuda çokça soru geliyor.
Puanların neye göre verildiğini sizler için yazdık.
Aşağıdan bakabilirsiniz...

Açılmış her başlık = 30 puan
Yayınlanmış her entry = 10 puan
Açılan başlığa eklenen her entry = 5 puan
Entrylere atılan her like = 1 puan
Başka bir Entrye verilen her artı oy = 2 puan
Kendi Entrylerine alınan her artı oy = 3 puan
Başka bir Entrye verilen her eksi oy = -1 puan
Kendi Entrylerine alınan her eksi oy = -1 puan
Yazarlıkta geçen her gün = 1 puan

Not 1: Takipçi puan getirmemektedir.

Not 2: Çaylaklar yazar olmadıkça puan alamazlar.

şu'nun bi' değişiği, Denizli ağzında bu, şu, bunlar, şunlar, bura, şura gibi hu, hunlar, hura da bolca kullanılır.

Orhon kitâbelerinde "Köl Tigin ögser akın binip tokuz eren sançdı" [Köl Tigin ak atına binip dokuz kişiyi şişledi] ifâdesiyle geçer.

Sayıların en mümtaz ve esâsîlerinden rakamlar zümresindeki garip tiplerden, yedi kadar garip olamasa da. Katlarının rakamlarını topladınız mı ya kendisini bulursunuz ya da katın rakamlarını topladığınızda elde ettiğiniz sayının rakamları toplamı size bi' sayı gösterir: dokuz!

(bkz: 9 (albüm))
(bkz: 9 (2009))

Beta'nın dokuz albümü Türkçe ritmik şiirin neşveli veyâ 'funky' yanının çok hârika bi' temsîlidir, 09.09.09'da çıkış yapmıştır, Beta'nın doğum târihi olan 09.09.1989'u hatırlatır. Bu albüm netîcesinde Otuz albümünün beklendiği heyecan, heyecan gibi heyecan oluvermiştir. SoundCloud'dan dinlenmeliktir; altyalıları GZP, Taner Boğa, Pesky Secret ve Şanışer tarafından yapılmıştır; Pit10, Deniz Gürzumar, Tuhan albüm arkasında görebileceğimiz diğer isimlerden; Her Şey Aynı ve Dokuz albümdeki en sevdiğim parçalar sanıyorum. Tabii ki 9 parça var albümde. Hiphop târihimizde Dokuz'un klibinin de çok ayrı bir yeri vardır.

Neşe üşengeççedir, neş'e güzeldir, neşve hâsîdir.

çocukluğumuzun kıyâmet sonrası filmleri arasında belki de en kıymetlisidir ve olabildiğince yakın zamanda tekrar seyredilmelidir. Yönetmeni Shane Acker ve Dokuz'un asıl sesi Elijah Wood imiş. 7 ve 9...

Fâtih'in Rumcayı bildiği gibi bilmek istediğim dillerin sayısının da 9 olduğunu fark ettim az önce: Türkçe, Arapça, İngilizce, Japonca, Farsça, Kürtçe, Hindustânî, Malayca, Swahili.

yönetici notu: (bkz: has oda)

Has bahçe veyâ has oda DM'in bizce karşılıkları olabilir fikrimce.

(Doğrudan tercümesi Husûsî sohbet veyâ doğrudan sohbet olurdu ama bence üsttekiler hem göze hem kulağa daha hoş geliyor.)

Tüm hâller içinde bahsi geçen hâlin yeri.

(Uydurmacası olasılıktır.)

Bana şu rubâîyi yazdıran hâdise:

ha çinko demir ha sîm u zerin hasâdı ola
unutmada ayrılır unutan, ne farkı kalır
nefes veriverdi sevdiceğim, esen yel ile
bazın tekiyiz ye oksijenin, hayât ad alır

(müfâaletün müfâaletün müfâaletün)

"tal'at-i cânânı seyret, kudret-i yezdân'a bak
dest-i kudretle yapılmış sûret-i insâna bak"

-Osman Şems

Kubbealtı'na göre "Her biri kendinden sonrakini verecek veyâ hesaplamaya yarayacak şekilde belli bir kurala göre sıralanmış sayılar ve terimler topluluğu."

EN: Grudge, complaint; a fit of bad temper. (Merriam Webster)

Kin, şikâyet, huysuzluk, "Rosa Parks'ın nefretiyim" cümlesindeki nefret. Farazi'nin Unutulanlar'ının en başında "i hold the grouch." der yani "Nefretimi içimde tutuyorum" Unutmuyorum, unutmayacağım ve mücâdeleme devâm edeceğim.

"Günahla ekilen tohum
Kâbusla irkilen toplum
Ne yaptınız bu gençlik için, ha? Tarihle övünün!
Dövündük her, ölümün her, yenilginin ardından
Alınan ders ne, kader?.. Bela başımdan eksik olmaz
Balık mı baştan koktu, yoksa balığın başı mı koptu?
Balığın başına geleni pişmiş aşına bak da gör
Sence bir ömrün sonu mudur asitli mide?"

-Nefret'in kurucuları ve eski üyelerinden Ceza

Güzel şey.

"ölüm güzel şey, budur perde ardından haber
hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber"

-Necîb Fâzıl

Hakîkaten yaşanıyorsa güzel şey.

hakîkaten öldürmüyorsa güzel şey.

kalemdân.

aynı zamanda inşallah nice seneler daha devâm edecek bi' geleneğe sâhip edebiyat dergisi.
(bkz: kalemlik dergisi)

kalem kutusu. uydurmacası kalemlik. arapça'dan kalem, farsça'dan -dan ekinin alınmasıyla oluşmuş türkçe kelime.

güzel ülkemde yanlış anlaşılan çokça mevzûdan biri. hakîkatin farklı tonları vardır ama maalesef diğer tonları görmediğimiz için yok sayarız ve bu tek ton dışındaki tonların yokluğunu da insana ilk söylendiğinde dehşet verici bi' şiddette savunabiliriz. (filtre sözlük'le alâkalı değil, çok sevdiğim bi' insanla maddî âlemde yaşamıştım bu hâdiseyi, yeri gelince söyleyeyim dedim.)

3 temel renk vardır: RGB, RYB, CMYB.

Yurdumuzda en meşhurları olan RYB yani kırmızı-sarı-mâî'nin esas tutulduğundan başlayayım: Ana renkler kırmızı-sarı-mâî iken ikincil renkler mor, yeşil ve turuncudur; geri kalanlar ise hep üçüncüldür ve biz gâlibâ ana renkler hâriç hepsine ara renk diyoruz. Bu renk sistemi veyâ tanzîmi daha çok sanatta -sanâyi-i nefîse cânım- kullanılır ve ince lazlar bu tanzîme 'subtractive color system' yani eksiltici renk sistemi derler, nedendir bilmem.

Şimdi gelelim bunun ekleyicisine: RGB. Bu ise daha çok ışık üzerine gider ve bilim adamları tarafından kullanılır; kırmızı, yeşil ve mâî ışık üst üste gelince beyaz ışığı oluşturur, aralsrda camgöbeği(cyan), magenta(galibarda, bir eflâtun tonu, kırmızımsı mor) ve sârı oluşur. Bilgisayar devrelerinde, televizyon setlerinde, sinemada ve fotoğrafçılıkta kendisinden istifâde edilir. (Ben de bunların asıl ana renkler olduğunu zannediyor ve çocukluğumda bana ana renkleri yanlış öğrettiklerini düşünüyordum, yanlış değil eksik imiş.)

Gelelim CMYK'ye; burada ana renkler camgöbeği, magenta, sarı ve karadır; alayını karsanız grî veyä ağzıma daha çok oturanı hâkisterîyi elde edersiniz. Husûsan matbaa/ neşriyat sanâyiinde bolca işe yarar.

Evet böyle oldu, güzel insanlar. Sağlıcakla.

güzel sanatların osmanlıcası, nefis.