EN: Grudge, complaint; a fit of bad temper. (Merriam Webster)
Kin, şikâyet, huysuzluk, "Rosa Parks'ın nefretiyim" cümlesindeki nefret. Farazi'nin Unutulanlar'ının en başında "i hold the grouch." der yani "Nefretimi içimde tutuyorum" Unutmuyorum, unutmayacağım ve mücâdeleme devâm edeceğim.
"Günahla ekilen tohum
Kâbusla irkilen toplum
Ne yaptınız bu gençlik için, ha? Tarihle övünün!
Dövündük her, ölümün her, yenilginin ardından
Alınan ders ne, kader?.. Bela başımdan eksik olmaz
Balık mı baştan koktu, yoksa balığın başı mı koptu?
Balığın başına geleni pişmiş aşına bak da gör
Sence bir ömrün sonu mudur asitli mide?"
-Nefret'in kurucuları ve eski üyelerinden Ceza
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?